13 Temmuz 2021 Salı

Alışkanlıklar ve Başarı

 ALIŞKANLIKLAR BAŞARIYI NASIL OLUŞTURUR?

Dün yeni bir kitaba başladım, ilk başladığımda kitap pek ilgimi çekmese de sonrasında okuduklarım beynimde öyle bir yer edindi ki, sabah uyandığım an aklıma ilk gelen şey kitapta yazanlar oldu.

Kitabın adı 'Atomik alışkanlıklar'. Muhtemelen bir yerlerde duymuştur herkes.  Kitabın yazarı lise hayatından başlayarak başına gelen-ölüme yaklaşmak dahil- her şeyi anlatıyor. Daha sonra ise bir alışkanlığı hayatınıza nasıl kazandıracağınızdan bahsediyor. Bir hedef koyduğunuza, kendinize bir sistem yaratmanız gerektiğini ve direkt hedefe odaklanmak yerine sisteme odaklanmak gerektiğini söylüyor.

Bir şeylerin başarma hissine kapıldığımızda, ya da uzun süreden sonra ders çalışmaya karar verdiğimizde, inanılmaz bir heyecan duyar ve ölecek kadar çalışmaya hazır gibi hissederiz. Kalkar günlük 8-10 saatlik bir program oluşturur ve o gün gerçekten de 7-8 saat çalışırız. Fakat bir sonraki gün uyandığımızda kırılan hevesimizin yanında müthiş bir yorgunluk da duyarız. Çünkü beynimiz daha bu alışkanlığa hazır değildir, bir anda bu kadar yüklenince de haliyle yorulmuştur. O gün kalkar yine de çalışırsınız fakat dünkü gibi gitmez. Bir sonraki gün bu daha da kötü bir hal alır ve çalışmazsınız. Bir yolculuk daha burada biter. Peki nasıl ilerlememiz gerekiyor?

Bu konuda bir uzman olmasam da yaklaşık iki yıldır düzenli olarak ders çalışıyorum. Bir şeyleri yoluna koyup düzenli ders çalışmayı öğrenmem tam bir yıl sürdü. Ve kesinlikle söyleyebilirim ki bu bir anda olmadı. Lise yıllarımda asla ders .çalışmadığım için ilk defa çalışmaya başlarken aşırı yoruldum, çok fazla hata yaptım ve bazen bu hataları günlerce sürdürdüm. Hala hatalarım yok demiyorum, diyemem de asla, fakat şu yolu izlemenizin daha doğru olduğunu düşünüyorum. 

Öncelikle; Başladığınız iş için bir hedef koyun!

Başlarken yapmanız gereken en önemli şeylerden biri de hedef koymaktır. Hedef koyarken gerçekçi olmayı asla unutmayın ! Tamam ben günde 10 saat ders çalışmak istiyorum fakat günde 10 saat ders çalışmaya başlamakla bunu başaramam diyebilmelisiniz. Çünkü bir alışkanlık asla birden oluşmaz, her şey küçük adımlarla ilerlemekte saklıdır. Ben bugün 3 saat ders çalışacağım, bir hafta sonra bunu 5 saate çıkaracağım ve buna alıştıktan sonra da bunu kademeli yükselteeceğim demelisiniz. Çünkü bunu demediğiniz sürece, bir anda çok fazla başarmaya çalışmakla hedeflere ulaşamazsınız.İşte bu yolda koyduğunuz hedefe göre ilerlemek, sistemdir!

                 


İkinci olarak; Bu yolda ilerlerken düşmekten korkmayın!

Bildiğiniz üzere hepimiz insanız ve hayatta her zaman dış etmenler duygularımızı etkileyecek- eğer bir seri katil değilseniz tabii-. Hepimiz gün gelecek kolumuzu kıpırdatacak gücü bulamayacağız. Bu sizin güçsüz olduğunuz anlamına değil, sadece biraz yorulduğunuz ve ara vermeniz gerektiği anlamına gelir. Unutmayın ki asıl başarısızlık düşmek değil, yerden kalkmamaktır.




 Üçüncü olarak; Bir şeylerin bir anda olmasını beklemeyin! 

Bir yolda ilerlerken, meyvelerini almamız uzun sürecektir. Bir ay ders çalıştınız diye o dersten AA alacak değilsiniz. Düzenli olarak tekrarlarınızı yapmanız ve çalıştıklarınızı unutmamanız gerekir. Başarı süreklilik ile gelir.  Bu yüzden olduğunuz yoldan sapmayın ve sisteminize odaklanın.

Kitapta ilerlediğim sürece, kendi sürecimi de işin içine katarak bloğuma aktarmaya devam edeceğim. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın sağlıkla kalın! 


Mutlaka dinlemeniz gerektiğini düşündüğüm bir müzik;




Mutlaka okumanız gerektiğini düşündüğüm bir kitap; Montaigne- Denemeler 



19 Haziran 2021 Cumartesi

Sınav sonuçları ne kadar değerli?

 Sınav sonuçlarımız bizi nasıl etkiliyor? Gerçekten bu kadar değerliler mi ?

Başarının değeri nasıl ölçülür diye sorduğumuzda muhtemelen insanların çoğu okul notları, matematik zekası gibi örnekler verecektir.İnsanlara göre başarılı biri olmanın ana anahtarı derslerden yüksek notlar almak. Ailelere göre ise bu tamamen çocuklarının spor, resim gibi hiçbir alanda başarılı olması değil, okul notlarından alduğı notlar ile ölçülüyor. Ve bu isteklerini yerlerine getirmeleri için baskı üzerine baskı uygulayıp, sürekli kısıtlayıcı cezalar verip, karşılığında ise muhteşem bir başarı bekliyorlar.

Peki sonucu ne mi oluyor? İşte aşağıda bazı haber örnekleri:




Baskı altında kalan insanlar her zaman, yapabilecekleri bir işi bile düzgün yapamazlar. Bunu kendimden biliyorum ve muhtemelen siz de böyle bir durum yaşamışsınızdır. Biri bize o işi yapmamız için baskı yaptığında hevesimiz kaçıyor sevdiğimiz bir şeyden bile soğuyoruz. Peki gelelim asıl konuya, gerçekten bu notlar bu kadar değerli mi? 

Arkadaşlar bunu belirleyen en büyük etmen, sizin ne istediğinizdir. Siz gerçekten notlarınızın iyi olmasını istiyorsanız, bunun için çabalayacaksınız. Spor alanında mı başarılı olmak istiyorsunuz? O zaman bunun için gerekeni yapacaksınız. 

Başarılı olmak için çok fazla çalışmak gerekir evet. Hatta  Malcolm Gladwell ilk olarak 2008 yılında  basılan “Outliers” adlı kitabında başarının 10.000 saat çalışmakla beraber geldiğini söylemiştir. Fakat insanlar bunu tamamen yanlış anlamış. Başarı 10.000  saat matematik çalışmakla mı geliyor sadece? Başarı 10.000 okul derslerine çalışıp yüksek not almakla gelmiyor arkadaşlar. Asıl başarı 10.000 saat boyunca kendinizi geliştirip ,istediğiniz yere gelmek için çabalamakta yatıyor. Bunun için ders çalışman gerekiyorsa evet çalışacaksın, fakat istediğin bambaşka bir şeyse gidip onu başarmaya çalışmalısın. Hayatta oturarak hiçbir şey kazanılmıyor. 

Arkadaşlar kesinlikle bu notlar o kadar değerli değil. Sonucu ne olursa olsun, hayatınız mahvolmayacak, bir yakınınızı kaybetmeyeceksiniz notlarınız düşük geldi diye .Altı üstü dünyadaki sisteme uymanız için yapılmış bir sınav. Olmadı mı, başaramadınız mı? Tekrar deneyeceksiniz. Yine mi olmadı? Tekrar deneyeceksiniz. Fakat bunu kendi isteğinizle yapacaksınız. Ailenizin sizden bir beklentisi olabilir, herkes çocuğunun başarılı olmasını ister, fakat aileniz bile size ne kadar karışabileceğini bilmeli. Kimse kimseye baskı kurup bir yerlere getiremez.

Lütfen önünüzdeki süreçte bu konuyu biraz düşünün. Her başarısızlığınızda, bunu bir başarısızlık değil de tecrübe olarak görün .Çünkü hayat öncelikle bunu başarmakla başlar.

 Kendinize iyi bakın, bir sonraki yazımda görüşürüz!


Uçamıyorsan, koş; koşamıyorsan, yürü. Eğer yürüyemiyorsan, sürün; ama hareket etmeye devam et. Geleceğe ilerlemeyi sürdür.




Mutlaka dinlemeniz gerektiğini düşündüğüm şarkı:




Mutlaka okumanız gerektiğini düşündüğüm kitap: Otomatik Portakal-Anthony BURGESS 








9 Mayıs 2021 Pazar

MOTİVASYONU BEKLEMEK

Yaklaşık bir senedir, her gün bu hatayı yaptım. Her gün motivasyonumun gelmesini, o gün çalışmak ,için bir şeyin beni kaldırıp zorla masaya oturtmasını bekledim. Fakat çok büyük bir hata yapmışım. Her gün yataktan büyük bir mutlulukla kalkıp, masa başına oturacağımı zannetmek, eğer o gün öyle uyanmadıysam hayallerim için çalışmanın anlamsız olduğu gerçeğine inanmak tam bir aptallıkmış.



Eğer mutsuzsam, ya da o gün çalışasım yoksa çalışmadım. Eğer o gün bir şeyler beni yormuşsa çalışmadım. Eğer o gün çalışma isteğim gelmediyse çalışmadım. Fakat bu tam bir aptallık. Kim hayallerime ulaşacağım yolun kolay olacağını söyledi ki ? Kim hayallerine uyuyarak, canı istediğinde çalışmayarak vardı? Eğer biri size ''Kendini bu kadar yorma, bu kadar çok çalışma, her türlü yaparsın'' diyorsa o kişiden koşarak uzaklaşın. Çünkü bu tam bir yalan. Kimse bu dünyada isteklerine ve hayallerine mucizevi bir şekilde ulaşmadı. Bir sanatçı, bir doktor, bir müzisyen, bir ressam, bir fizyoterapist, hayallerin her ne ise, olmak istediğin yerde olmak istiyorsan çok çalışmalısın. 



Her yerde duyduğumuz bir söz vardır. Kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır diye. Ne kadar her yerde yazan klişe bir söz olsa da hayatın en büyük gerçeklerinden biridir. Bir iş için ne kadar emek harcarsan, karşılığını da o kadar alırsın. Oturup, sabahtan akşama kadar sosyal medyada gezip, zamanını saçma birkaç video için harcarsan asla olmak istediğin yerde olamayacaksın. Çünkü kolay olanı herkes yapar. Zor olan için çabalamak zorundasın. Her gün izlediğin video sayısı kadar para kazanmıyorsan, telefon elinde geçirdiğin her dakika için oturup ağlayabilirsin, çünkü ömrünü boşa harcıyorsun demektir .Dakikalarını hatta saatlerini bir fotoğrafına hangi filtreyi koyacağını düşünerek geçiriyorsan, bir hesabına hangi fotoğrafını atacağını düşünerek geçiriyorsan hayatın için endişelenmeye başlayabilirsin, çünkü çok büyük bir hata yapıyorsun. 

Saatlerini, günlerini planlamadan geçirmek çok büyük bir hata. Yarın hayatımı daha iyi yapabilmek için, yarın kendimi geliştirmek için ne yapabilirim diye düşünmek zorundasın .Çünkü bu hayata bir kez geleceksin. Neden kısıtlı zamanında oturup birkaç sene sonrasında hayallerine kavuştuğun yerde olmak yerine, saçma sapan bir işte bir patronun emrini yerine getiriyor olarak kalasın ki. İstediğin gerçekten bu mu? Sorsak kimsenin değildir değil mi? Ama sorsak yine herkes saatlerini sosyal medyada geçiriyordur .Bu çelişkiden kurtulmalısın. 



Zamanı geldiğinde değil, hayallerin ve hayatın için bulduğun her zamanda çalışmak ve çabalamak zorundasın Çünkü ancak böyle kavuşabilirsin, sabah akşam istediğin o isteklere. Bir an önce kavuşmak istediğin o yaşama ancak çok çalışarak, çok çabalayarak ulaşabilirsin. Eğer bu yazıyı okuduktan sonra bile gidip sosyal medyada dolaşıp, zamanını boş işlerle geçireceksen, tüm hayatın boyunca bunu yapmaya devam et .Çünkü günde 2-3 saat çalışmakla hayallerine kavuşamayacaksın. En azından aileni bırak, kendine umut verme. Kendi hayallerini kırma. Bol şans.




2 Mayıs 2021 Pazar

Nasıl motive olunur?

NASIL MOTİVE OLUNUR?

Motivasyon dediğimiz şey hedeflerimizde ve ruhumuzda saklıdır. Hedeflerimize dönüp baktığımızda bize onu çekici kılan ve onu  istememizi sağlayan şey motivasyondur.

Eğer bir işe ,motivasyonumuz yokken ve o işi yapmak istemiyorken başlarsak muhtemelen sonu pek mutlu bitmeyecektir. Ama motivasyonu olan kişi mutlaka hedefine dönecek ve önüne çıkan engellerin geçici olduğunu bilerek, onları bir engel olarak değil de, birer basamak olarak görecektir. Bu basamakları aşmak ve hedefine ulaşmak için çabalayacaktır.





Aslında motivasyon dediğimiz şey; pes etmeye her yaklaştığımızda kendimize, "hadi bunu yapabilirsin" dedirtecek şeyleri bulabilmemizde saklıdır. Bu bir eşya olabilir, bir insan olabilir ,bir müzik , ya da bir video olabilir. 




Motivasyonumuzu bulmak her zaman kolay olmayacak. Bazen motive olduğumuz şey bile ayağa kalkmamız için yeterli olmayacak, ama şunu unutmamalıyız ki, hedefimize ulaşmamız için ayağa kalkıp yürümek hatta koşmak zorundayız. Başarısızlık pes etmek değil, düştüğünde ayağa kalkamamaktır.



Bunu motivasyonunu kaybettiğin zamanlarda dönüp izlemen için buraya bırakıyorum!



23 Nisan 2021 Cuma

HAYALLERİMİZ BİR ADIM ÖTEDE!

HAYALLERİMİZ VE HAYAL KIRICI ÇEVREMİZ

İnsanlarla geleceğimiz ve hayallerimiz hakkında her konuştuğumuzda mutlaka biri bir şeyler söylüyor. Herkesin, hayaller ve gelecek hakkında bir ya da birden fazla düşüncesi oluyor. Fakat bu düşüncelerin ne kadarı doğru? Kim ne kadar doğru konuşuyor? Biz kimi dinleyeceğiz, kimin görüşlerini tavsiyeleri dikkate alacağız?

Aslında bu soruların tek bir cevabı var .Kesinlikle kendimizin. Özellikle sınav dönemlerinde,ani karar aldığımız zamanlarda  kişiler  herkesin her dediğini dinliyor ve uygulamaya çalışıyor. Kim ne derse, kim ne eleştiri yaparsa yapsın hemen ciddiye alıyor, değişim yoluna gidiyoruz. Bu iyi konularda, iyi gelişmelerde kesinlikle mükemmel bir durum. Fakat her durum maalesef aynı şekilde sonuçlanmıyor.





Özellikle stres altındaki insanlar, bir insanın desteğine ihtiyaç duyan kişiler oldukları için herkesten tavsiye alma eğilimindedirler. Örneğin sınav dönemindeki bir öğrenciden bahsedelim. Kişi kendisi için çok önemli bir sınava hazırlanırken ,annesiyle, abisiyle ,komşusuyla vb. herkesten tavsiye alma eğilime giriyor. Fakat bu kişiler, çocuğun kurduğu hayalin saçma olduğunu, daha düşük bir hedef koymasını bu sayede hayal kırıklığına uğramayacağını söylüyor. Çocuk asıl o an hayal kırıklığına uğruyor, hayallerinden vazgeçip çabalamayı ve çalışmayı bırakıyor. Belki de başarması için ihtiyacı olan tek şey biraz motivasyondu.
   





Bunun gibi verilebilecek çok fazla örnek tanıyorum, tanıyorsunuzdur. İnsanlardan tavsiye almak, yol yordam öğrenmek iyidir. Fakat hedefleriniz konusunda ,hiçbir şey kendi düşüncelerinizden daha doğru değildir. Her zaman tavsiye alabiliriz. Herkes her şeyi söyleyebilir. Önemli olan bizim bu tavsiyeleri kendi yararımıza  kullanarak nasıl ilerlediğimizdir. Bu her yaşımızda, her olayda başımıza gelebilecek bir durumdur.

Hayallerinizden, düşünülmeden söylenilmiş birkaç cümle için vazgeçmeyin. Hayalleriniz o kadar önemsiz değil. Birkaç yorulmayla ,birkaç kötü eleştiriyle sevdiğiniz, kavuşacağınız şeyleri çöpe atmayın.ASLA PES ETMEYİN. Eğer bir gün çalışmaktan yorulursanız aklınıza Hume'un şu sözü gelsin.''Eğer burada durup daha ileri gitmeyeceksek,niçin bu noktaya kadar geldik?'' 











Buna da bak!

Alışkanlıklar ve Başarı

 ALIŞKANLIKLAR BAŞARIYI NASIL OLUŞTURUR? Dün yeni bir kitaba başladım, ilk başladığımda kitap pek ilgimi çekmese de sonrasında okuduklarım b...

Popüler yayınlarım!